Kazakistan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov, gazetecilere yaptığı açıklamada, garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye konulu 11. Astana toplantısını 28-29 Kasım’da yapma konusunda anlaştıklarını belirtti.

Toplantının geleneksel olarak garantör ülkeler, Beşar Esad rejimi ve silahlı muhalefetin katılımıyla gerçekleşmesinin planlandığını kaydeden Abdrahmanov, görüşmelere gözlemci olarak Birleşmiş Milletler (BM) ve Ürdün temsilcilerinin davet edildiğini dile getirdi.

İLK TOPLANTI OCAK 2017’DE YAPILMIŞTI

Suriye’de ateşkesin sağlanması için düzenlenen Astana toplantılarının ilki, Ocak 2017’de yapılmıştı.

Ateşkesin garantörü ülkeler Türkiye, Rusya ve İran, rejim ve silahlı muhalefet heyetleriyle 9 kez Astana’da bir araya gelmişti.

Toplantıların onuncusu, Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleştirilmişti.

Format kapsamında garantör ülkeler, çatışmaların en yoğun olduğu alanları “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan etti.

Çatışan tarafların alıkoyduğu kişilerin serbest bırakılması üzerine çalışan teknik bir grup oluşturuldu.

(K24)

Medya takip ve raporlama ajansı PRNet, dünya üzerindeki farklı şehirlerin güvenlilik oranlarını ele alan araştırmayı inceledi. PRNet’in Numbeo verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, dünyanın en güvenli şehri Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi oldu. Abu Dabi sadece yüzde 11,74 suç oranına sahipken, onu ikinci sıradan takip eden şehir, yüzde 13,11 suç oranıyla Katar’ın başkenti Doha olarak belirlendi. Listenin üçüncü sırasında yer alarak en güvenli şehirler kategorisine adını yazdıran diğer bir il ise yüzde 13,79 oranla Osaka (Japonya) olarak görüldü. Buna karşın dünyanın en güvensiz şehri yüzde 85,18 suç oranıyla Honduras’tan San Pedro Sula olarak kaydedildi.

TÜRKİYE’NİN EN GÜVENLİSİ ESKİŞEHİR

Araştırma 338 şehri kapsarken, Türkiye’den Eskişehir’in en güvenli il olduğu görüldü. Böylelikle suç oranı sadece yüzde 18,36 olan Eskişehir’in 12’nci sıraya yerleştiği görüldü. Listede birden fazla Türk şehri olduğu görülürken, Bursa’nın da yüzde 22,96 suç oranıyla 27’nci sırada olduğu kaydedildi. İzmir’de ise suç oranı yüzde 27,16 oranında seyrederken bu oran İzmir’i 48’inci sıraya yerleştirdi. Listede Ankara ve İstanbul’da yer alırken bu şehirlerdeki güvenlilik oranının daha düşük olması dikkat çekti. Böylelikle, Ankara’daki suç oranı yüzde 42,76 olurken, İstanbul’da bu oran yüzde 49,83 şeklinde görüldü. Ankara ve İstanbul bu istatistiklerle beraber yarı güvenli statüsünde yer aldı.

PRNet ve Ajans Press’in konuyla ilgili gerçekleştirdiği medya incelemesinde yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. 2018 yılını kapsayan incelemede, suç oranları ve güvenlik başlığı altında 317 bin 737 haber yansıması tespit edildi. Medyaya yansıyan haber başlıkları incelendiğinde en çok hırsızlık, taciz/tecavüz ve yaralama haberlerinin konuşulduğu görüldü.

 

6 yılda 259 kişi selfie çekerken hayatını kaybetti

 Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Tıp Kütüphanesi tarafından yapılan bir araştırma, 2011-2017 arasında dünya genelinde 259 kişinin tehlikeli selfie arayışındayken hayatını kaybettiğini gösterdi. Araştırmaya göre bu dönemde Türkiye’de de 5 kişi selfie çekerken yaşamını yitirdi.

Araştırmayı yapan kuruluş bu tür ölümlerin engellenmesi için, “selfie’ye yasak alanlar” belirlenmesini önerdi.

Önerilen alanlar arasında, ölümlerin çoğunun yaşandığı dağ zirveleri, yüksek binalar ve göller de yer alıyor.

Boğulma, ulaşımda yaşanan kazalar ve yüksekten düşme, bu 259 ölüm arasında en yaygın olanları olarak açıklandı.

Yaşanan ölümler arasında, hayvan saldırısı, elektrik akımına kapılma, yangın ve silah gibi örnekler de yer alıyor.

Temmuz ayında 19 yaşındaki Avustralyalı Gavin Zimmermann, tepelik bir alanda selfie çekerken düşerek hayatını kaybetmişti.

Tomer Frankfurter de ABD’nin California eyaletinde bulunan Yosemite Ulusal Parkında 250 metre yüksekten düşerek yaşamını yitirmişti.

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Tıp Kütüphanesi’nin araştırması, selfie kaynaklı ölümlerin en fazla görüldüğü ülkelerin Hindistan, Rusya, ABD, ve Pakistan olduğunu ortaya koyuyor. Yaşamını yitirenlerin 72,5’i de erkek.

Yapılan derleme, selfie ölümlerinin sayısının da son yıllarda giderek arttığını ortaya koydu.

Buna göre, 2011 yılında bu kapsamda sadece 3 ölüm yaşanırken, 2016 yılında sayı 98’e, 2017 yılında ise 93’e çıktı.

Araştırmacılar ayrıca selfie kaynaklı ölümlerin sayısının elde edilenden çok daha fazla olabileceğini, birçok vakada, selfie’nin ölüm nedeni olarak kayda girmediğini söylüyor.

 

www.demokrathaber.org

 

 

Medya takip ve raporlama ajansı PRNet, dünya genelindeki turizm hareketlerini konu alan araştırmayı inceledi. PRNet’in Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, 2017 yılında dünya genelinde toplam 1 milyar 323 milyon turist gelişi kaydedildi. Avrupa’nın ise 671 milyon turist gelişiyle birinci sıraya yerleştiği görülürken, turizm pastasının yüzde 51’lik dilimine sahip oldu. Avrupa’yı da 324 milyon turist gelişiyle Asya Pasifik takip ederken, 207 milyon ile Amerika, 63 milyon ile Afrika, 58 milyon ile de Ortadoğu izledi.

EN ÇOK HAVAYOLU KULLANILDI

PRNet ve Ajans Press’in gerçekleştirdiği medya araştırmasında, konuyla ilgili yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu.2017 ve 2018 yılları içerisinde bacasız sanayi turizmle ilgili 547 bin 568 haber çıkışı tespit edildi. Ekonominin en önemli dalları arasında yer alan turizm, aynı zamanda medyanın en çok konuştuğu başlıklardan birisi oldu. Raporda, seyahat için hangi ulaşım araçlarının kullanıldığına da bakılırken, havayolunun yüzde 57 ile ilk sırada olduğu görüldü. Havayolunu da yüzde 37 ile karayolu ikinci sıradan, yüzde 4 ile denizyolları üçüncü sıradan, demiryolları ise yüzde 2 ile dördüncü sıradan takip etti. Turistlerin en çok seyahat sebebinin ise yüzde 55 oranında eğlence ve istirahat amacıyla olduğu kaydedildi. Elde edilen veriler neticesinde en çok turizm harcamalarının olduğu ülke de 258 milyar dolarla açık ara Çin olarak görüldü. Çin’i 135 milyar dolar turizm harcamasıyla ABD takip ederken, 84 milyar dolarla Almanya, 63 milyar dolarla İngiltere ve 41 milyar dolarla da Fransa’nın takip ettiği tespit edildi.

6 yılda 259 kişi selfie çekerken hayatını kaybetti

 Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Tıp Kütüphanesi tarafından yapılan bir araştırma, 2011-2017 arasında dünya genelinde 259 kişinin tehlikeli selfie arayışındayken hayatını kaybettiğini gösterdi. Araştırmaya göre bu dönemde Türkiye’de de 5 kişi selfie çekerken yaşamını yitirdi.

Araştırmayı yapan kuruluş bu tür ölümlerin engellenmesi için, “selfie’ye yasak alanlar” belirlenmesini önerdi.

Önerilen alanlar arasında, ölümlerin çoğunun yaşandığı dağ zirveleri, yüksek binalar ve göller de yer alıyor.

Boğulma, ulaşımda yaşanan kazalar ve yüksekten düşme, bu 259 ölüm arasında en yaygın olanları olarak açıklandı.

Yaşanan ölümler arasında, hayvan saldırısı, elektrik akımına kapılma, yangın ve silah gibi örnekler de yer alıyor.

Temmuz ayında 19 yaşındaki Avustralyalı Gavin Zimmermann, tepelik bir alanda selfie çekerken düşerek hayatını kaybetmişti.

Tomer Frankfurter de ABD’nin California eyaletinde bulunan Yosemite Ulusal Parkında 250 metre yüksekten düşerek yaşamını yitirmişti.

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Tıp Kütüphanesi’nin araştırması, selfie kaynaklı ölümlerin en fazla görüldüğü ülkelerin Hindistan, Rusya, ABD, ve Pakistan olduğunu ortaya koyuyor. Yaşamını yitirenlerin 72,5’i de erkek.

Yapılan derleme, selfie ölümlerinin sayısının da son yıllarda giderek arttığını ortaya koydu.

Buna göre, 2011 yılında bu kapsamda sadece 3 ölüm yaşanırken, 2016 yılında sayı 98’e, 2017 yılında ise 93’e çıktı.

Araştırmacılar ayrıca selfie kaynaklı ölümlerin sayısının elde edilenden çok daha fazla olabileceğini, birçok vakada, selfie’nin ölüm nedeni olarak kayda girmediğini söylüyor.

 

www.demokrathaber.org

 

 

Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, dünya nüfusunun yaşlara göre dağılımını konu alan araştırmayı inceledi. Ajans Press’in Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu verilerinden ve medya yansımalarından derlediği bilgilere göre, Dünya nüfusunun sadece yüzde 9’unu 65 yaş ve üstü insanların oluşturduğu belirlendi. Bu rakamın 2050 yılına kadar yüzde 22’ye çıkacağı öngörüldü. Diğer yaş gruplarına bakıldığında da dünya nüfusunun yüzde 26’sını 10 ile 24 yaş gurubunun oluşturduğu saptanırken, yüzde 65’ini 15 ile 64 yaş arasının oluşturduğu kaydedildi.

ERKEK NÜFUSU DAHA FAZLA

Ajans Press ve PRNet’in konuyla ilgili gerçekleştirdiği medya araştırmasında konuyla ilgili yazılı basına yansıyan haber adetleri de belli oldu. Gerçekleştirilen medya incelemesinde, nüfus ve demografik yapıyla alakalı yazılı basına 61 bin 889 haberin yansıdığı tespit edildi.Raporda, hangi kıtada ne kadar insanın yaşadığına da yer verilirken, dünya nüfusunun yüzde 59,6’sına denk gelen 4,54 milyar insanın Asya’da yaşadığı tespit edildi. Yüzde 16,9’una denk gelen 1,3 milyar nüfus ise Afrika’da yaşarken, yüzde 9,7’sine denk gelen 742 milyonun Avrupa’da, yüzde 8,5’ine denk gelen 652 milyonun Latin Amerika ve Karayipler’de kalan yüzde 5,3’lük dilimine denk gelen 404 milyonun da Kuzey Amerika ve Okyanusya’da yaşadığı görüldü. Dünya nüfusuna cinsiyet bazında bakıldığında ise erkek nüfusunun kadın nüfusundan fazla olması dikkat çekti. Böylelikle her 100 kadına karşılık 102 erkek yaşadığı saptandı. Dünyada ortalama yaşam süresine de değinilirken, bu sayının erkeklerde 70 kadınlarda ise 74 yıl olduğu görüldü.